Anti-Aging Ürünlerin Özellikleri ve Kullanım Şekilleri
Anti-aging ürünlerin tarih boyunca popülerliğini koruduğunu söylemek yanlış olmaz. Zira insanlar hemen her dönem farklı ürün ve yöntemlerle yaşlanmaya karşı önlem almaya çalışmış, hayatını dizayn ederken yaşlanmayla savaşmanın da yollarını aramıştır.
Yaşlanmak her ne kadar doğal bir süreç olsa da cildin ve dış görünüşün bu sürece verdiği tepkiyi azaltmak ve olduğundan daha genç bir görünüm elde etmek artık büyük ölçüde mümkün. İşte anti-aging ürünler de bu çabayı kolaylaştırıp uzun süreli genç görünümün kapısını açan sihirli anahtar gibi görülüyor. Bu kapsamda bu tarz ürünlerin özellikleri ve kullanım şekillerini bilmek ise alınacak etkiyi maksimize ediyor.
Anti-Aging Ürünler Nelerdir?
Anti-Aging ürünleri kısaca yaşlanma karşıtı ürünler olarak tarif edebiliriz. Yaş ile birlikte ciltte kırışma, sarkma, kuruluk, leke ve matlık gibi belirtiler görülürken anti-aging ürünler bu belirtilerin oluşumunu geciktirmek, ya da görünümünü azaltmayı hedefliyor. Kozmetik ve dermokozmetik ürünler olan anti-agingler tek bir formda sınırlı değildir. Serumlar, kremler, maskeler ve içeriğinde yaşlanma karşıtı etken maddeler bulunan takviyeler de anti-aging ürün kategorisinde yer alır.
Anti-Aging Ürünlerin Özellikleri Nelerdir?
İster serum ister krem, hangi formda olursa olsun yaşlanma karşıtı ürünlerin içeriğinde bazı güçlü bileşenlerin bulunması gerekir. Bu bileşenlerin yaşlanmayı geciktirme ve yaşlanmanın etkilerini azaltma konusundaki etkileri bilimsel olarak ispatlanmıştır. Bu kapsamda en çok tercih edilen etken maddeleri kısaca şu şekilde sıralayabiliriz:
Hyaluronik Asit: Günümüzde pek çok anti-aging üründe yer alan hyaluronik asit, cildin nem dengesini sağlar. Böylelikle cilt dolgun ve sağlıklı görünürken, yaşlanma etkileri de görünmez hale gelir.
Retinol (A vitamini türevi): Retinol ise direkt olarak kırışıklarla savaşma konusunda etkilidir. Hücre yenilenmesini destekleyen retinol içerikleri ince çizgilerin de görünümünü azaltır.
Alfa Hidroksi Asitler (AHA): Bu tarz ürünler ise ölü hücreleri cilt üzerinden uzaklaştırırken aynı zamanda cildin yenilenmesine de yardımcı olur.
Antioksidanlar (C vitamini, E vitamini, koenzim Q10): Birçok farklı formda bulunan antioksidanlar, bedenin ve cildin yaşlanmasına yol açan serbest radikallere karşı koruma sağlarken, cildi dış etkenlere karşı daha güçlü yapar.
SPF içeriği: Pek çok kişinin gözden kaçırdığı ve cilt yaşlanmasına yol açan etkenlerden biri de Güneş ışınlarıdır. SPF içerikleri kullanıldığında ise bu ışınların yaşlandırıcı etkisine karşı koruma kalkanı oluşturulur.
Anti-Aging Ürünler Nasıl Kullanılır?
Yıllar geçse de hep genç kalabilmek, yaşlanmanın etkisinden uzak bir olgunluk dönemi yaşamak isteyenler, diğer yandan cerrahi ve estetik uygulamalardan kaçınanlar için ise anti-aging ürünler önemli bir alternatif sunuyor. Ancak bu tarz ürünlerin faydasını görebilmek için de doğru bir şekilde kullanmak hayati önem taşıyor.
Gündüz kullanımlarda sıralama şu şekilde olmalı:
Temizlik ve Tonik
C vitamini serumu
Göz kremi
Nemlendirici
Güneş Kremi (SPF 30+)
Gece kullanımlarda sıralama şu şekilde olmalı:
Temizlik
Tonik
Serum
Nemlendirici
Yaşlanma karşıtı ürünleri bu şekilde sırasıyla kullanmak alınacak verimi maksimuma çıkaracaktır. Ancak ürünlerin kullanımının düzenli ve devamlı olması ise ciltteki gençlik ışıltısının uzun süre devam etmesinde belirleyici nokta olacaktır.
Anti-Aging Ürünleri Kaç Yaşında Kullanmaya Başlanmalı?
Anti-aging ürünlerin kullanımı konusunda halk arasında yanlış bir kanı bulunmaktadır ki bu nedenle milyonlarca kadın bu tarz yaşlanmayı geciktirici ürünleri olgunluk döneminde kullanmaya başlıyor. Ancak uzmanlar anti-aging (Yaşlanma karşıtı) ürünlerin 25 yaşından itibaren kullanılmaya başlanmasını öneriyor. Çünkü kolajen üretimi bu yaşlardan sonra azalmaya başlar. Erken önlem almak, cildin uzun vadede sağlıklı kalmasına yardımcı oluyor.